
İSİM: David Norton
ÖĞRETMEKTE OLDUĞUNUZ DERS? Mutfak sanatları ve aşçılık lisans dersleri.
BAĞLI OLDUĞUNUZ KURULUŞ? Le Cordon Blue, Yeni Zelanda
David Norton, Le Cordon Blue Yeni Zelanda’daki üç yıllık Mutfak Sanatları ve Aşçılık lisans programı dahilinde restoranlarda yemek ve içki servisi, yemek ve şarap kültürü dersleri veriyor. Babası “catering”- özel gün ve partiler için yemek-içki servisi sağlama- işinde çalışan David hem şef hem garson olarak çalışıp yemek tarifleri yazmış, restoranlar hakkında eleştiriler yapmıştır; aynı zamanda “Fransız Sömürgelerinde Yemek Yapımı ve Aşçılık”, “Yeni Zelanda Yemekleri”, “Masadaki Hakimiyet” (kitap adlarından emin değilim) gibi kitapların yazarıdır.
S: Kariyerinizi belirlerken nasıl bir rota çizdiniz?
Canterbury Üniversitesi’nde Sosyoloji yüksek lisansını tamamladıktan sonraki dört yıl asıl eğitimimi gördüğüm yıllardı. Nelson, Wellington, Londra gibi şehirlerde önce garson ve ızgara aşçısı olarak çalıştıktan sonra nihayet şef oldum. O günden bu yana Le Cordon Blue’da ders vermeye ek olarak Dominic Post gazetesinde ve “Cuisine” dergisinde yemek ve restoran eleştirmenliği yaptım.
S: Öğrencilerin dersinizde neler öğreneceğini detaylı bir şekilde açıklar mısınız?
İletişim derslerinde öğrenciler başarılı birer iletişimci olmayı öğrenirken iş yazışmaları yapma ve toplum önünde konuşmaya dair spesifik beceriler edinecek. Yemek ve içki servisi dersinde ise kafe seviyesinden restoran seviyesinde kaliteli yemeklere kadar her türlü yemeğin sunum tekniklerine ait temel bilgileri edinecekler. Yemek ve Şarap Kültürü dersi öğrencinin zekâsını ve bilgilerini yemek ve içki tadımında etkili bir şekilde kullanmasını sağlayacak.
S: öğrencilerinize ilk olarak neyi öğretiyorsunuz?
Hizmet sektöründe esas önemli olan şeyin etkili iletişim olduğunu, bir müşterinin gittiği restoranda yemeğin kalitesini unutsa bile kendisine verilen hizmeti uzun bir süre unutmayacağını öğretiyorum.
S: Çalıştığınız sektörde başarılı olmak için gereken özellikler nelerdir?
Yaratıcılık, el becerisi ve çabukluğu, girişkenlik ve saatlerce çalışmaya istekli olabilmek.
S: Bu dersi almanın avantajları nelerdir?
Le Cordon Blue lisansının geniş kapsamlılığı, öğrenciye gıda ve hizmet sektörünün her alanında eksiksiz bilgi donanımı sağlar.
S: öğretmekte olduğunuz bu dersi neden sevdiğinizi açıklar mısınız?
Mesleğim aynı zamanda hobim gibi, çünkü yemek yapmak, o yemeği tatmak ve kaliteli yemek yapımı hakkında düşünmek günlük hayatıma değer katıyor. Restoranlarda nasıl yemek servisi yapılması gerektiği hakkında ders verip, öte yandan gazeteci kimliğimle gittiğim restoranlarda verilen hizmetle ilgili eleştiri yazıları yazarak aslında inandığım işe yatırım yapmış oluyorum. Bunun yanında, öğrencileri restoranlarda gözlemlediğim hatalardan kaçınmaya yönlendirmek bana ayrı bir zevk veriyor.
S: Dersin bitiminde öğrenciler ne gibi becerilere sahip oluyorlar?
Kendilerinden emin bir şekilde topluma hitap edebiliyor, sorunları çözmede daha becerili bir hale geliyor, rapor ve sunum hazırlamada beceri kazanıyor ve iş mektubu- e postası yazma konusunda gelişiyorlar. Herhangi bir restoran işinde ön saflarda yer alıp mutfak kültürü ve estetiğini daha bilinçli bir şekilde anlayıp takdir edebiliyorlar.
S: öğrenciler bu dersi aldıktan sonra genelde ne yapıyor?
Üç yıllık diploma alan öğrencilerin büyük çoğunluğu kendi işini kurup yönetme eğilimindeyken kimisi de yemek eleştirmeni ya da yemek sektöründe halkla ilişkiler uzmanı olarak çalışmak istiyor.
S: sektörünüzde rahatça iş bulmanın en iyi yolu nedir?
Le Cordon Blue gibi prestijli ve dünya çapında bilinen aşçılık enstitülerinden mezun olmak. Böylece öğrenciler sektördeki yüksek mevkilere direk adım atabiliyorlar.
S: tipik bir iş gününüz nasıl geçiyor, anlatır mısınız?
Ders günlerinde, önce ders notlarımdan ilerleyip daha sonra öğrencileri kurumumuzun uygulamalı eğitim restoranına götürüyorum. Öğrenciler burada yemek salonunu servis için düzenleme ve müşterilere yemek servisi yapma pratikleri yapıyorlar.
S: bu tarz bir dersi almak isteyen öğrencilere ne önerirsiniz?
Öğrencilerin alacakları diplomayı ileride nerede kullanmak istediklerini bilmesi onların yararına olacaktır. Ancak emin olmasalar bile yine de geri adım atmamalılar, çünkü üç yıllık bilgi birikimi ve pratik, kendi ilgi alanlarını keşfetmelerini elbette sağlayacaktır.