Birleşik Krallık ülkeleri arasında en çarpıcı manzaralara ve mükemmel üniversitelere ev sahipliği yapan İskoçya, yurtdışında okumak için fantastik bir yerdir. Avrupa’nın en yüksek eğitimli ülkelerinden biri olarak kabul edilen İskoçya, yeni mezun öğrenciler içinde büyük iş umutları sağlar. Bugün İskoç üniversitelerinden mezun, on öğrenciden dokuzu ilk 6 ay içerisinde iş bulurken, akademik kariyer yapmak isteyenler için de dünyaca ünlü araştırmaların bir parçası olma imkanı sunar. Dünyanın her yerinden gelen öğrenciler, sadece kaliteli eğitim almanın yanında eşsiz ve büyüleyici kültür ve geleneklere sahip İskoçya’yı daha yakından tanıyıp yaşamak, tarih ve mirasını keşfetmek için fırsat bulur. İlk bakışta manzarasıyla ve yemyeşil kırsallarıyla büyüleyen, sarp kayaları ve masmavi gölleri ile sizi kendine çeken, filmlere konu olmuş kaleleri ve şatoları ile tarihe tanıklık etmenize fırsat veren İskoçya’da gezilecek yerler listesi yazımızda.
Stirling Castle
İskoçya’nın en muhteşem kalelerinden biri olan Stirling, aynı zamanda Birleşik Krallık içerisinde en iyi korunmuş Rönesans binalarındandır. Efsaneye göre Vikingler kenti istila etmek üzereyken bir kurtun köylüleri uyarmasıyla önlenmiştir. Ülkenin en turistik merkezlerinden olan kale, tarih ve sanat severlerin uğrak yeridir. Şehrin en yüksek yerinde yer alan ve tarihi 12. yüzyıla kadar dayanan kale ve kilise muhteşem manzarasıyla göz alıcıdır. Stirling’e geldiğinizde İskoç bağımsızlık savaşının simgesi William Wallece’a ithafen yapılmış Wallece Anıtını da ziyaret etmenizi öneririz.
St. Giles Cathedral, Edinburgh
St. Giles Katedrali, 1,000 yıllık geçmişe sahip İskoçya’nın tarihinde fiziksel ve ruhsal odak noktası olmuş başlıca dini yapılarından biridir. 161 metrelik kulesi, vitraylı pencereleri, kemerler arasında gayda çalan melek heykeli ve şapeli ile Gotik tarzın mükemmel bir örneği olan katedral, Edinburgh şehrinde 1,130 yılında kurulduğunda muhtemelen basit bir nef üzerindeydi ve yıllar içinde bugünkü görünümüne ulaşmıştır.
Edinburgh Castle
İskoçya’da eğitim almak isteyen uluslararası öğrencilerin en çok tercih ettiği şehir olan Edinburgh, Londra’dan sonra ikinci en popüler turistik yerdir. Bunda özellikle 12. yüzyıldan beri eski şehir alanının üzerinde yükselen Edinburgh Kalesinin payı büyüktür. 7 tepe üzerine kurulan şehrin siyah bazalt kaya tepesinin üzerine kurulu, taş kuleleri ve duvarları ile göz dolduran kale muhteşem manzarası ile görenleri büyüler. Kalede yer alan ve Edinburgh’un en eski yapısı olan 1130 yılında inşa edilmiş Aziz Margaret Şapeli, asma bir köprüden kaleye girilen ünlü Esplanade ve efsanevi kahraman William Wallace’a ait kale kapısında yer alan heykel görülmeye değerdir.
Melrose Abbey
Muhtemelen İskoçya’nın en ünlü ve en çekici harabelerinden biridir. 1136 yılında David I. Tarafından yaptırılan manastır, taş işçiliğinin en güzel örneğidir ve bugünkü kalıntılar 15. yüzyıla tarihlenir. Manastırdaki ejderhalar, azizler, canavarlar ve bitkilerden meydana gelen eşsiz oyulmuş detayların yanı sıra İskoç Kralı Robert Bruce’un isteği doğrultusunda gömülmüş kalbini içeren açılmamış bir tabut 1920 yılında arkeologlar tarafından bulunmuş ve tekrar gömülmüştür.
Glen Coe
İskoçya’nın en güzel görünümlü dağlarına, şelalerine ve vadilerine ev sahipliği yapan Glen Coe, tarihi ve atmosferik dokusuyla görenleri büyüler. Binlerce yıllık volkanik patlamaların ve buzulların oluşturduğu nefes kesen manzaralar sunduğu bölgede aynı zamanda İskoç yaban hayatına tanıklık edebilirsiniz. Yürüyüş ve dağcılık merakı olanlar için eşsiz bir yerdir.
New Lanark
UNESCO dünya mirası listesinde yer alan New Lanark, 1785 yılında pamuk iplik merkezi olarak kuruldu. 1968’e kadar yaklaşık 200 yıl boyunca, 2,000’den fazla insan çalışmak ve yaşamak için bu köyde bulunmuştur. New Lanark’ın da yanında yer alan Lanarkshire kasabası, İskoç tarihinin en önemli bölümlerine sahne olmuştur. İskoç bağımsızlık mücadelesinin başladığı yer olan kasaba, Willian Wallece’ın karısını öldüren komutana karşı ayaklandığı ve onu öldürdüğü yerdir.
Hebrides
İskoçya’da görülecek yerler arasında Hebrides, kayalık ve dağlık adalar zinciri ile ona zıt olan dingin plajları ile tanınır. El değmemiş kıyılar ve kırsal yaşam, büyüleyici tarih ve eşsiz ada kültürleri, tertemiz beyaz kumlar, mavi derin sular ve sürekli değişen manzaraları ile Hebrides keşfedilmeye hazır harika bir yerdir. Sörf, su kayağı, bisiklet gezintileri ve yürüyüşleriniz sırasında size mükemmel deneyimler yaşatır.
Loch Lomond, Glasgow
Lomond Gölü; kano, tekne ve su sporları meraklılarının, yürüyüşçü ve doğa severlerin İskoçya’da en çok ziyaret ettiği yerlerden biridir. Yazar Walter Scott, Lomond için ‘’İskoç Göller Kraliçesi’’ dermiştir. İskoçya’da eğitim alıyorsanız, Glasgow’dan günü birlik olarak gidebileceğiniz Loch Lomond, aynı zamanda olağanüstü doğal güzellikleri ve efsanevi halk kahramanı Rob Roy’un dolaştığı yerdir.
Fairy Pools, Skye
Skye Adası, dünyanın en büyüleyici yerlerinden biridir. İskoçya’da görmeniz gereken yerler arasında ilk sıraya koyacağınız ada, fotoğrafçılar ve macera arayanlar için oyulmuş kayaların içinden gelen şelalelerin, turkuaz suya döküldüğü peri havuzlarıyla ünlüdür.
Orkney
Orkney adaları, İskoçya’nın kuzey kıyılarında kayalık kıyı şeridi boyunca, dev Arktik deniz kuşları ve yunusların yaban hayatına ev sahipliği yapar. Orkney’in UNESCO dünya mirası listesinde yer almasının nedeni ise adalardaki Neolitik çağdan kalma Stennes adı verilen taş çemberler ve mezarlardır.
Urquhart Castle, Loch Ness
İskoçya’da gezilecek yerler arasında, ülkenin en büyük ve en tatlı su gölü olan Loch Ness; dağları, şirin pitoresk köyleri, 7 yüzyıldan beri var olduğu düşünülen efsanevi dev canavarı ve özellikle Urquhart Kalesi ile ziyaretçileri kendine çeker. 1,000 yıllık bir geçmişe sahip kale, 500 yıl boyunca İskoç halkı ve İngilizler arasındaki savaşlara tanıklık etmiştir.
Rosslyn Chapel
Rosslyn Şapeli, İskoçya’nın en gizemli yerlerinden biri olarak bilinir. Zira yüzyıllardır tarihçiler, film yapımcıları ve ziyaretçileri şaşırtan gerçeklerle doldudur. Rosslyn Şapelinin dünya çapında tanınırlılığı Dan Brown’un popüler romanı Da Vinci Şifresi kitabında yer almasıyla olmuştur. UFO araştırmacıları, şapel için başka dünyalara açılan kapı olarak bahsederken, içeride bulunan sütunlardan birinin DNA sarmalı şeklinde oyulması ve bunu yapan çırak Pillar’ın öldürülmesi gizemlerle dolu teorileri doğrulamaktadır.
Lerwick, Shetland
Shetland takımadasında yer alan Lerwick şehri, İskoçya’da görülecek yerler arasında turist çeken popüler rotalardan biridir. İskoç ve İskandinav kültürlerinin karışımı olan yerleşim yeri, rengarenk kutuları andıran minyatür evleri ile göz alıcıdır. Aynı zamanda Shetland adaları, Birleşik Krallık’ın en uzak ucunda yer aldıklarından bozulmamış plajları, yaban hayatı ve arkeolojik kalıntıları ile görülmeye değerdir.
Glenfinnan Viyadüğü
Harry Potter serilerinde ve birçok film ve dizide yer alan viyadük, 21 kemer üzerine kurulmuş, muhteşem manzarası ile görenleri büyüler. İskoç mimarisinin eşsiz bir örneği olan Glenfinnan, 1901 yılında açılmıştır. Günümüzde, Harry Potter hayranları ve popüler kültürde Hogwarts Ekspresi olarak bilinen Jacobite tren hattını, fotoğraf çektirmek için yürüyerek geçmeye çalışan insanların tehlikeli yürüyüşü Birleşik Krallık polisine zor anlar yaşatıyor.
Faydalı Linkler:
Bilgin ile konuşun
