
Her yıl, çok sayıda öğrenci doktor olma hayali ile yurtdışında tıp okumaya karar verir. Tıp eğitiminin seçilmesinin en önemli nedenleri arasında diş hekimliğinden veterinerliğe, psikiyatriden fizyoterapiye, cerrahiden farmakolojiye kadar çok geniş kapsamda kariyer fırsatlarını ve yüksek maaş seçeneklerini ilk sırada sayabiliriz. Bunun yanında insanlara yardım etme isteği, güvenli ve istikrarlı iş imkanı, uluslararası tanınırlılık, sağlık ve tıp çalışanlarına olan ihtiyaç, sosyal statü ve akademik araştırmalara katılma fırsatlarının da etkisi büyüktür.
Tıp eğitimi almak, her geçen gün daha da popüler bir hale gelirken, dünya çapında çok sayıda üniversite, öğrencilere yüksek kaliteli eğitim ve araştırma imkanı sunar. Peki yurtdışında tıp okumak için neden Avrupa’yı seçmeliyiz? Avrupa dünyanın en iyi yüksek öğretim sistemlerinden birine ve dünya sıralamalarında ilk yüzde yer alan çok sayıda saygın üniversiteye sahiptir. Aynı zamanda Avrupa’da çoğu ülke, öğrencilere ücretsiz ya da düşük ücretli eğitim alma imkanı ve prestijli burslar sunar. Yazımızda Avrupa’nın en iyi tıp okulları hakkında merak edilenlere yer verdik.
ETH Zurich
İsviçre’de bulunan ETH Zurich ya da Swiss Federal Institute of Technology, 1855 yılında kurulmuş dünyanın en iyi yüksek öğretim kurumlarından biridir. Dünya çapında 80 ülkeden uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapan üniversitenin şöhreti ve popülerliğinde, aralarında Albert Einstein ve Wilhelm Conrad Röntgen gibi 21 Nobel Ödülü almış bilim adamlarının katkısı büyüktür. Bilim ve teknoloji alanlarında dünyanın en prestijli üniversitelerinden biri olan ETH, bugün insan sağlığı sorunları üzerindeki araştırmaları, ilaç keşfi, tıp teknolojisi, tıbbi görüntüleme gibi modüller ile tıbbi araştırma ve inovasyon gibi çalışmaları ile küresel bir üne sahiptir.
Heidelberg University
Almanya’da 1386 yılında kurulmuş olan Heidelberg Üniversitesi, ülkenin en eski ve prestijli eğitim kurumlarından biridir. Üniversite, İngiltere dışında Avrupa’nın en iyi tıp okulları arasında en yüksek sıradadır. 130 ülkeden yaklaşık 4,500 uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapan Heidelberg, kaliteli öğretim ve araştırma için en iyi merkezlerden biri olarak dünya çapında üne sahiptir. Üniversite, yabancı öğrenciler için translasyonel tıbbi araştırma, uluslararası sağlık ve tıp bilişimi gibi İngilizce master derece programları ile göz doldurur. Heidelberg Üniversitesi’nde halen görev alan Harald Zur Hauser, rahim ağzı kanserine sebep olan HPV virüslerine yönelik çalışmalarıyla 2008 yılında Nobel Ödülü almıştır.
University of Cambridge
İngiltere’de 1209 yılında kurulan ve devlete bağlı bir araştırma kurumu olan Cambridge Üniversitesi, dünyanın en saygın okullarından biridir. Üniversitenin klinik tıp fakültesi, eğitim ve araştırmadaki mükemmelliği ve inovasyon alanındaki başarılı çalışmalarıyla popülerlik kazanırken, Cambridge size eşsiz bir öğretim dönemi ve kariyer sunar. Ünlü mezunları arasında dünya çapında tanınmış çocuk doktoru Ieuan Hughes, klinik psikolog Barbara Sahakian ve askeri cerrah Arthur Graham Butler yer alırken, üniversiteye girebilmek için mükemmel niteliklere, yüksek puanlara ve BMAT testinde yeterliliğe sahip olmalısınız.
Technical University of Munich
Münih Teknik Üniversitesi, 1868 yılında kurulmuş, Almanya’nın en genç tıp okullarından biridir. Üniversitenin tıp fakültesi, araştırma ve pratik deneyim kazanabilecekleri kapsamlı modern olanaklara sahip 24 klinik ve 18 enstitüsü ile tüm dünyadan başarılı öğrencileri kendine çeker. Münih Teknik Üniversitesi, bugün özellikle ana araştırma projeleri olan neuroscience, moleküler tıp ve tıbbi görüntüleme konularında klinik ve bilimsel eğitimde etkileşimi teşvik eder.
KU Leuven
Belçika’nın 1425 yılında kurulmuş en eski üniversitelerinden olan KU Leuven, bugün Avrupa’nın başarı sıralaması yüksek önde gelen araştırma okullarından biridir. Üniversitenin eğitim dili Flamanca olmasına rağmen, yenilikçi ve disiplinler arası geniş İngilizce derece programları sunar. Bunlar arasında gelişmiş tıbbi görüntüleme lisansüstü çalışmaları, biyomedikal bilimler master programları, biyoetik gelişmiş master programlarını sayabiliriz.150’den fazla ülkeden uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapan KU Leuven, canlı ve çok kültürlü öğrenci topluluğu, İngiltere, Hollanda gibi ülkelere göre nispeten daha uygun eğitim ücretleri ve fon kaynakları ile göz doldurur.
University of Amsterdam
Hollanda’nın başkenti ve öğrenci şehri Amsterdam’da 1632 yılında kurulmuş bir araştırma okulu olan Amsterdam Üniversitesi, 100’den fazla ülkeden gelen 5,000’den fazla uluslararası öğrenci ile çok kültürlü bir eğitim ortamına sahiptir. Araştırmacılar ve akademik çalışmalar için uluslararası eşsiz fırsatlar sağlayan üniversite, öğrencilerin yeteneklerini geliştirebilecekleri, entellektüel beceri ve kendine güveni teşvik eden özgün bir eğitim ortamı sunar. Amsterdam Üniversitesi bugün, dünya çapında iki önemli enstitüye ev sahipliği yapar: tıp ve tıp bilişimi ile kardiyovasküler hastalıklar, immünoloji, metabolik bozukluklar, onkoloji, bulaşıcı hastalıklar ve halk sağlığı konularında projeler geliştiren araştırma enstitüsü.
LMU Munich
1472 yılında Münih’te kurulan Ludwig Maximilians Universitat, Almanya’nın dünyaca ünlü üniversitelerinden biridir ve Avrupa’nın da önde gelen akademik ve araştırma kurumu olarak kabul edilmektedir. Tıp eğitimi denildiğinde yaptığı araştırmalar ve ilham veren bilim adamları ile dikkat çeken LMU, özellikle lisansüstü programlarda tüm dünyadan yetenekli öğrencileri kendine çeker. Üniversite, akademik ve klinik çalışmalarda araştırma merkezleri, lisansüstü araştırma grupları ve araştırma birimleri ile uluslararası ortak projelerde yer alma imkanı sunar.
University of Edinburgh
İskoçya’nın başkenti Edinburgh’ta 1583 yılında kurulan Edinburgh Üniversitesi, dünyaca ünlü prestijli eğitim kurumları arasında yer alır. Üniversitenin tıp fakültesi, İngilizce konuşulan ülkelerdeki en iyi tıp okulları arasındadır ve 150’den fazla ülkeden uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapar. Bugün birçok ilke imza atan üniversite sadece pratik tıp ve klinik araştırmalarla sınırlı kalmamıştır. Avrupa’daki ilk yapay zeka araştırma merkezinin kurulduğu Edinburgh Üniversitesi, aynı zamanda dünyanın ilk klonlanmış memeli hayvanı olarak bilinen Dolly’nin klonlandığı Roslin Enstitüsü’nü de bünyesinde barındırır.
Karolinska Institutet
İsveç’in Stockholm şehrinde 1810 yılında kurulmuş olan Karolinska Institute, Avrupa’nın en saygın ve en büyük tıp okullarından biridir. Üniversiteye bağlı bir eğitim ve araştırma hastanesinde verdiği teorik eğitimi pekiştirebileceğiniz pratik uygulamalar sunarken, ülke çapında yürütülen tıbbi akademik araştırmaların %40’ı Karolinska Enstitüsü’nde yapılır. Üniversite, aynı zamanda fizyoloji ve tıp alanındaki Nobel Ödülü’nü veren kurumdur ve DNA/kanser araştırma uzmanı Thomas Lindahl, 2015 Nobel Ödülü sahibidir. Üniversitenin İngilizce olarak çeşitli lisans kursları olmasına rağmen tıbbi programlar, ne yazık ki İsveççe olarak öğretilir.
University College London
1826 yılında İngiltere’de kurulan üniversite, yurtdışında tıp eğitimi veren dünyanın en iyi kurumlarından biridir. İngiltere’de en büyük ve en aktif travma bölümlerine doğrudan ulaşım sağlayan üniversite, her yıl kapılarını dünyanın en parlak zihinlerine açar. Üniversite, tarihe geçen yenilik ve keşifleriyle klinik ve bilimsel açıdan da öncü eğitim kurumlarından biridir. Nöroloji ve davranış bilimleri üzerine dünyanın ve Avrupa’nın en iyi tıp okulları arasında ilk sırada yer alan UCL, giriş koşulları en zor üniversitelerden biridir ve öğrencilerin kabul edilmesinde kimya, biyoloji gibi konularda yüksek notlar alması, BMAT test sınavı sonucu önemli bir rol oynar.
Leiden University
Hollanda’da 1575 yılında kurulan Leiden Üniversitesi, Avrupa’nın en köklü tıp eğitimi veren okullarından biridir. Tıp ya da tıbbi bilimler üzerine odaklanmak istiyor ve üniversitenin tıp merkezinde araştırma çalışmalarına başlamak istiyorsanız kesinlikle tercihiniz Leiden Üniversitesi olmalıdır. Her yıl sınırlı sayıda öğrenci kabul eden üniversite; biyomedikal bilimler, mikrobiyal biyoteknoloji ve sağlık, yaşlanma, ilaç bilimleri gibi konulardaki master programları ile dikkat çeker.
University of Copenhagen
Kopenhag Üniversitesi, 1479 yılında kurulmuş Danimarka’nın en eski üniversitesidir. Çoğunluğu İskandinav ülkelerinden olmak üzere 4,000’e yakın uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapar. Üniversitenin en dikkat çeken yanı, Kuzey Avrupa’nın en büyük hayvan araştırma laboratuvarına sahip olmasıdır. Lisans ve yüksek lisans tıp derece programları çoğunlukla araştırma tabanlıdır ve İngilizce seçenekleri mevcuttur. Kopenhag Üniversitesi, günümüzde uluslararası partnerleri ve işbirlikleri ile öğrencilerine klinik çalışmalarını ve araştırmalarını dünyanın farklı yerlerinde yürütme imkanı sunar.
University of Helsinki
Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de 1829 yılında kurulan üniversite, küresel sorunlar ve insanlık için çözümler üretmeye çalışan 40,000 öğrenci ve araştırmacıdan oluşan uluslararası bilimsel bir topluluğa sahiptir. Helsinki Üniversitesi, Avrupa’nın üst düzey doktorlar ve tıp uygulayıcılarından oluşan seçkin araştırma ve yüksek öğretim kurumlarından biridir. Sağlık ve tıp ile ilgili konularda İngilizce master programları sunan okul, araştırma programları ve yenilikçi öğretim stilleri ile yetenekli ve hevesli öğrencileri kendine çeker.
University of Oxford
Yurtdışında üniversite okumak için dünyanın en iyi eğitim kurumlarından biri olan Oxford Üniversitesi, 1096 yılına uzanan köklü tarihi ile dikkat çeker. 140’tan fazla ülkeden gelen üstün başarılı öğrencileri bir dizi sınavdan geçirerek kabul eden Oxford, tıp ve tıbbi bilimler konularında Avrupa’nın en popüler üniversitelerinden biridir. Tıp ve klinik çalışmalar için iki ana kitaplığa sahip Oxford Üniversitesi, tıp ve bilimsel yönüne odaklanarak yenilikçi yaklaşımlar ve araştırmalara ağırlık verir. Üniversitenin ünlü mezunları arasında penisilinin kitle halinde elde edilebilmesine katkıda bulunmuş Howard Florey, DNA uzmanı Severo Ochoa, Hepatit B aşısını keşfeden Baruch Blumberg bu alanlarda aldıkları Nobel Ödülleri ile yer alır.
İlginizi çekebilecek diğer yazılarımız;
Yurtdışında Tıp Eğitimini hangi Ülkede Almalısın?