
İngilizce öğrenme sürecinde dil bilgisinin çok önemli olduğu ve ilk basamak olarak alınmasının gerekliliği hepimizin bildiği bir konu. Bu nedenle de her zaman okullarda ve dil kurslarında eğitime başlarken ilk olarak dil bilgisi eğitimi ile başlanır, ancak yurtdışında ne yazık ki bu odakla verilmiş İngilizce eğitimi hepimizi biraz zorlamaya başlar. Doğru telaffuz, söyleneni anlama ve akıcı konuşma sadece okulda alınan eğitimle değil aynı zamanda kişisel uğraşlarla güçlenen yetkinliklerdir. Peki bu alanlarda kendimizi güçlendirmek için neler yapmak gerekir? Bu yazımızda daha akıcı İngilizce konuşmak için önerileri sizin için bir araya getirdik.
Yurtdışında eğitim almak istediğiniz üniversiteler, bölümler ve başvurular hakkında merak ettiklerinizi uzmanlarımıza ücretsiz sorun!
İlk olarak akıcı konuşma nedir, biraz ondan bahsedelim. En kısa şekilde açıklamak gerekirse, bir dili yardım almak zorunda kalmadan rahatça konuşabilmektir. Benzer durum, konuşmanın şekliyle ve hızıyla de ilgilidir: Uzun aralıklar olmadan ve sürekli tekrar etmeden sohbet edebilmek de akıcı İngilizce konuşmanın önemli kıstaslarındandır.
Daha akıcı İngilizce konuşmak için 5 öneri
Pratik yapın
İngilizce konuşmak için fırsat kollamak daha doğrusu istekli olmak, akıcı konuşmanın en önemli adımlarındandır. Konuşma odaklı dersler almak, İngilizce konuşulan interaktif etkinliklere katılmak ve mümkünse derslere ve etkinliklere hazırlık amacıyla ayna karşısında pratik yapmak, size bu süreçte büyük kolaylık sağlayacaktır. Keza ayna karşısında pratik yapmanın en iyi yanlarından biri de telaffuzunuzu en iyi hale getirmek için doğru jest ve mimiklerinizi belirleme gibi bir ön hazırlığa sahip olmanızı sağlamasıdır.
Daha fazla dinlemeye odaklanın
Dil öğrenmenin en zor kısımlarından birisi eğer karşınızda akıcı konuşan birisi varsa onun ne dediğini anlamaya çalışmaktır. Konuşan kişinin ana dili İngilizce ise iş biraz daha zorlaşır çünkü hem kişinin kendi aksanı hem de konuşma hızı gibi kriterler nedeniyle onun söylediği kelimeleri teker teker anlamaya uğraşırken, konuşmanın odağını kaçırmak çok olasıdır. Bu nedenle de kendinizi daha çok İngilizce duymaya alıştırmakta fayda var.
Daha önce de yazılarımızda bahsettiğimiz gibi podcast ve audiobook dinleme bu noktada en çok yardımcı olabilecek aktivitelerdendir. Bunlara ek olarak videolar, diziler ve filmler de konuşma becerilerinin gelişmesinde çok faydalıdır. Bir yandan konuşmaları dinlerken hem yeni kelimeler öğrenebilir hem de konuşmacıların kelimeleri söyleyiş tarzlarına dikkat ederek telaffuzunuzu geliştirebilirsiniz.
Buna ek olarak, kendi konuşmalarınızı da kaydedip dinlemek, yaptığınız hataları da duymanıza ve direkt olarak düzeltmenize imkan sağlayacaktır. Bu noktada İngilizcesine güvendiğiniz birisinden de yardım alarak, gerek dil bilgisi gerekse telaffuz açısından da ilerleme sağlayabilirsiniz.
Benzer şekilde müzik listenizde de İngilizce şarkıların sayısını arttırmakta fayda olacaktır. Vaktiniz olduğunda sevdiğiniz şarkıları dinlerken eş zamanlı olarak şarkıların sözlerini okuyup, kelimelerin farklı söylenişlerini öğrenebilirsiniz.
Yurtdışı eğitim için bir üniversiteye başvurmayı mı düşünüyorsunuz? O halde, dünya çapında en iyi üniversitelerin broşürlerini indirerek, bölüm ayrıntıları ve giriş koşulları hakkında daha çok bilgi alabilirsiniz.
Okuyarak yeni kelimeleri ve kelime gruplarını günlük konuşmanıza aktarın
Kitaplar, dergiler ve blog postlar gibi okuma materyalleri yeni kelimeleri ve kelime gruplarını öğrenmek için idealdir. Elbette konuşma diliyle yazılan metinler de sizler için cümlelere başlangıç önerileri de sağlayabilir. Bu noktada ilginizi çeken cümleleri not alıp, ileriki konuşmalarınızda bizzat sohbeti başlatmak üzere hazırlık yapabilirsiniz.
İngilizce düşünmeye çalışın
Elbette çok sıkça tavsiye edilen, İngilizce konuşma kalitesini bir üst noktaya taşıyan ancak uygulaması en zor olan konulardan birisi de İngilizce düşünmeye çalışmaktır. İlk başta yaşatacağı zorluklar nedeniyle de İngilizce düşünme konusunda aşama aşama gitmekte fayda var.
Öncelikle belirli konularda kendinizi ana dilinizden farklı olarak İngilizce düşünmeye yönlendirebilirsiniz. Örneğin, okuduğunuz yazıları ya da izlediğiniz filmleri İngilizce olarak kafanızda değerlendirmek ve onlar hakkında konuşmak gibi.
Sonraki aşama ise haftanın belirli günlerinde, İngilizce düşünmeye ve konuşmaya çalışabilirsiniz. Eğer ki bu zamanlamanızı İngilizce derslerinizin olduğu günlere denk getirirseniz süreç sizin için biraz daha kolay olacaktır. Zamanla beyniniz farklı dillerde düşünmeye alışık olacağı için ana dilinizden İngilizce diline geçiş yaparken daha az zorlanacağından konuşmanız da daha akıcı hale gelecektir.
Sitemize üye olarak dünyanın en iyi okulları, yurt dışı eğitim haberleri, faydalı içerikler ve ücretsiz broşürlerden faydalanabilirsiniz. Nasıl mı? Hemen bu linkten kayıt olun.
Hata yapmaktan korkmayın
Unutmayın ki İngilizce ana diliniz değil, keza bazen kendi dilimizi konuşurken bile hata yapabiliyoruz ve bu nedenle de yabancı bir dil konuşurken bu durumu yaşamak daha kolay. O nedenle hata yapmaktan korkmayın çünkü öncelikli olarak amacınız konuşma esnasında düşüncelerinizi paylaşabilmek. Elbette hatalarınızı anlamak için onları not almak ve doğru versiyonlarını öğrenmekte de fayda olduğu tartışılmaz bir gerçek. Bu öneriler sayesinde daha iyi konuşmak için hazırlıklı olabilir ve İngilizce konuşmanızı her geçen gün biraz daha ilerletebilirsiniz.